Hakkımda

Processed with VSCO with b3 preset
Ben Kimim ?

Çocuktum. Henüz bu kelimenin anlamını bilmezken A.O.Ç cam süt şişelerinden yaptığım robotlara kıyafetler tasarlardım.Evimizin yemek masasının altını pastel boyalarla renklendirir, kuruttuğum kokulu çiçekleri sokaklarda satardım. Büyüdüm büyük bir hevesle okuduğum bölümümü bitirip mimar oldum.İçini tasarım kelimesinin hıncahınç doldurduğu 4 senelik bir eğitim sürecinden sonra iş hayatına atıldım.Hastaneler , oteller , villalar , avmler … Dört duvar arasında,tüm gün ekrana bakan,birbirinden çirkin ve tipleştirilmiş projeler yapmak zorunda kalan diğer meslektaşlarım gibi bende çok iş değiştirdim.Daha iyisini aradım.Eğitim sürecimde anlamını henüz anladığımı sandığım tasarım kelimesinin gerçek anlamını iş hayatına atılınca unuttum-unutturuldum.7 yılın sonunda üllkenin en büyük hastane projelerinden birininin tüm sorumluluğunu aldığımda bile durum aynı anlamsızlığını sürdürmeye devam etti.O durumda bile mevcut düzeni değiştiremedim. Madem bu sektörün mevcut düzenini değiştiremiyorum sektörü değiştiririm o zaman dedim bir gün kendime.Yapmam gereken başka bir şey vardı sanki.İçinde ağır streslerin değil,tatlı streslerin olduğu,mutlulukla ilgili bir şeyler… Çalışma şeklimi kendim belirleyebileceğim ve gerçekten tasarım yapabileceğim bir şeyler… Sonra buldum. Renklerin her dili konuşabildiği çiçeklerden oluşan bir dünya yarattım kendime. Sadece çiçekler değil onlara eşlik eden aksesuarlardan da oluşan farklı bir dünya…”Ne kadar stres ve mutsuzluk olabilir ki böyle bir dünyanın içinde? ”dedim…İnsanların özel anlarına dokunmak ne kadar mutsuz edebilirdi ki insanı ? Eğitimsiz olmaz dedim.Çiçek ve aksesuar eğitimlerinin yollarını aşındırdım.Ama sadece sertifikayla olmuyordu bu işler..Bol bol ürettim,pratik yaptım,tecrübelendim ve en sonunda kendime bir atölye hazırladım. Karşı çıkanlar da oldu , göz devirenler de , destekleyenler de… ”Tasarım bir bilinmeyendir” demişti Geoffrey Beene… Tasarımla ilgili söylenen en doğru söz buydu bence… Onu keşfedebilmek için atıldığım bu bilinmeyen yola çocukluğumdan bana hatıraları kalan en güzel çiçeğin ismini verdim.

KÜBRA AZER